Johannesburg gezi notları şeklinde yazıyoruz, çünkü biz sadece kendi planımızlave rahatça gezdiğimiz yerler için rehber hazırlarız! Biraz kısıtlı zaman, biraz da güvenlik endişesi bir araya gelince Johannesburg gezisi alıştığımızın az buçukdışında turlarla, rehberlerle geçti. Yine de son derece keyifi bir seyahat oldu. İzlanda ve Küba'dan sonra gezdiğimiz en sıradışı ülke olmasıyla Güney Afrika Cumhuriyeti'nin gönlümüzde yeri ayrı.
Nelson Mandela ve ırkçılık mücadelesi (hala siyah-beyaz ayrımı sürüyor),inanılmaz doğası ve belgesellerde izlediğiniz gerçeklikte vahşi yaşam, renkliGüney Afrika insanı, tarifsiz bir yoksulluğun yaşandığı Soweto bölgesi... GüneyAfrika Cumhuriyeti'nde hüzünlensek mi, şaşırsak mı, eğlensek mi bilemedik çoğuzaman. Biz deneyimlerimizi aktaralım, hissiyatı size kalsın...
Önce Genel Bilgiler:
Johannesburg Nerede?
Johannesburg Güney Afrika Cumhuriyeti'nin en büyük şehri. Bu konudakarışıklık olmasın; Güney Afrika bir kıta, Güney Afrika Cumhuriyeti ise bu kıtanınbir ülkesi. Johannesburg'da bu ülkenin en büyük şehri. 2000'lerde hayatımızaOhannesburg lafını sokan şehir de denebilir.
Johannesburg Saat Farkı
Johannesburg Türkiye saatinden sadece 1 saat geride.
Johannesburg Vize İstiyor mu?
İstemiyor, Türk vatandaşları 30 güne kadar turistik seyahatlerinde ülkeye vizesizgirebiliyor.
Johannesburg'a Nasıl Gidilir?
Türk Hava Yolları'nın günde 1 aktarmasız uçuşu var, uçuş 10 saat sürüyor.Aktarmalı da giderim diyorsanız skyscanner.com dan uçuş araştırabilirsiniz.
Johannesburg'da Nerede Kalınır?
Güvenlik endişesinden dolayı gelişigüzel bir yerde kalmamak gerek. Sandton bölgesi konaklamak için en ideal yer, biz de Sandton'da kaldık. Otellerin çoğu bubölgede, fiyatlar biraz pahalı.
Johannesburg Para Birimi
Güney Afrika Randı kullanılıyor ama gittiğimiz her yerde ücreti dolar olaraködedik. Çok yerel bir dükkandan alışveriş yapmıyorsanız dolarla ödemeleriniziyapabilirsiniz.
Johannesburg Güvenli mi?
Bu sorunun cevabı göreceli olarak değişebilir fakat genel algımız: Johannesburg güvenli değil. Rio de Janeiro'da gönül rahatlığıyla gezmiş, Meksika'da otostopçekmiş tipler olarak Johannesburg'da akşamları epey endişelendik ve genelde ya turlarla gezdik ya da otel - Mandela Square rotasından çıkmadık. Özellikle hava karardıktan sonra şehrin göbeğinde bile olsanız gasp edilme ihtimaliniz var. Issız - ara sokaklardanfalan bahsetmiyorum bile.
Mandela'nın şehir merkezindeki evinin önü, halk taşları boyayarak kaldırımlara bırakmış.
Siyahi - beyaz gibi ifadeler kullanmaktan nefret ediyoruz amakullanmamız gerekecek maalesef.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde beyaz nüfusu da çok fazla, tüm halk siyahi değil. Yine debiz beyaz turistler kabak gibi belli oluyoruz ve soyulmak için kolay lokmayız. (Hırsızlık yapan siyah ya da beyaz olabilir.) Yoksulluğun çok, güvenliğin azolması yüzünden de gasp, kapkaç, hırsızlık almış yürümüş. Kaldığınız oteldentanıştığınız yerele halka kadar herkes güvenlik konusunda sizi uyarıyor.
Zaten şehirde gezerken farkedeceksiniz ki zenginlerin evleri malikanebüyüklüğünde ve dev duvarlarla, dikenli tellerle, güvenlik görevlileriyle falankorunuyor. Hapishane gibi.
Nelson Mandela Kimdir?
Nelson Mandela ırk ayrımcılığına karşı verdiği mücadeleyle Afrika tarihinin enönemli aktivisti, sonrasında en önemli devlet adamı olmuş, Nobel Ödüllü birlider. Özetle ırkçılık karşıtı mücadele için 1950'li yıllarda faaliyet göstermiş vesiyahi halkın haklarını savunmuş, vatana ihanetle suçlanıp tutuklanmış. Tam 27 yıl hapiste kalıyor, hapisten çıktığında yapılan ilk seçimde ülkesinin ilk siyahidevlet başkanı seçiliyor.
Mandela Türkiye'nin 1992 yılında kendisine vermek istediği Atatürk Barış Ödülü'nü reddetmişti. Gerekçesi insan hakları ihlalleriyle ilgili hakkımızdakiiddialarmış.
1993 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü, sayısız sosyal sorumlulukprojesinde yer aldı, bir çok Afrika ülkesinin iyiliği için uğraştı, 2013 yılında davefat etti.
Bonus: Mandela: Long Walk To Freedom filmini izlerseniz hayatı hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Johannesburg Gezilecek Yerler
Johannesburg'un hayvanat büyüklükte olması ve güvenlik endişesi yüzündenyürüyerek şehir gezme hevesimiz kursağımızda kaldı. Yine de bize ayrılan süreyimümkün olan en dolu şekilde geçirdik!
1. gün Crocodile & Reptile Park, Lion Park ve Lesedi Village gezmekle geçirdik.
2. gün Hop On Hop Off turla Apartheid Museum, Soweto Turu ve MandelaSquare'de geçti.
3. gün ''yetti bu kadar güvenli gezmek'' diyerek, metroyu falan kullanarakAfrican Craft Market, Flea Market ve tekrar Mandela Square şeklinde geçti.
Buyurun gezilecek yerler...
Crocodile & Reptile Park
- İlk gezdiğimiz yer Crocodile & Reptile Park oldu. Otellerin olduğu Sandtonbölgesinden 40 dakikalık bir araba yolculuğuyla ulaşılıyor. Web sitesi içintıklayın.
- Dev timsahlar, zehirli örümcekler, yeryüzünün en zehirli yılanları vs. parktamevcut.
- Parkta yavru timsahı elinize alabiliyorsunuz. Onca insanın elinde dolaşan, Dileğin elinde poz veren timsahsabırla bekledi, benim elime gelince ılık ılık işedi. Hayvanoğlu hayvan.
- Zehirsiz ve zararsız, mısır bitkilerinde dolaştığını söyledikleri bir yılanla bayayakınlaşabiliyorsunuz. Zararsız da olsa yılan neticede, insan bağrına basamıyor.
- Zararlı yılanlar cam bölmelerde. Görevliler bile çıkarmıyordur sanırım.
- Dev pitonun tok olduğu saate denk gelirseniz dışarı çıkarıyorlar sevmeniz için.
- Hatta baya omuzlarınıza bırakıyorlar. ''Bu bizi cips gibi yutar'' korkusuyla birazdaha mesafeli yaklaştık, yerdeyken sevdik pitonu. İnsan sevdikçe alışıy.... YAHUYOK NE ALIŞMASI AKLIMIZ OYNADI!
Lion Park
Johannesburg'un dev vahşi yaşam parkı Lion Park. Yıllardır televizyondanizlediğimiz türlü Afrika hayvanına fazlasıyla yaklaşabilirsiniz.
Safari turu, gece aslan besleme, zürafa besleme, çitayla yürüyüş vs. bir çoketkinlik var. Bizim aşina olmadığımız hayvanlar olduğu için rehberli turlarıalmakta fayda var. (Moda'da kedi sevmeye benzemez.)Lion Park web sitesi içintıklayın.
Bizi Göktay isimli Türk rehbergezdirdi. Game Of Thrones editörlerindenbirisi aynı parkta kendi aracıyla gezerken camı açıp aslanlara yem olmuştu yıllarönce. Göktay girişte bu bilgiyi verince ürperdik tabi. Dikkat etmek lazım.
Deneyimli bakıcılar dev aslanların yanında dolaşıp kuş besler gibi besliyorlar. Bizkafesli bir kamyonetle çok da yaklaşmadan yırtıcı hayvanların yaşam alanlarınıdolaştık. Fotoğraf çekmek için elinizi kafesten çıkarmanız bile risk.
Sonrasında yavru aslanlar ve dev çitanın yanına girdik. Özellikle çitaya alışmakta güçlük çektik amagüzel deneyimler yaşadık diyelim.
Lion Park doğal park olarak geçse de insan eliyle oluşturulmuş ve hayvanlar ayrıbölmelerde tutuluyor. Zebranın aslanlara yem olma ihtimali yok yani. Etçilhayvanları bakıcılar besliyor, otçul hayvanlar sağda solda otluyor. Hayvanatbahçesi gibi hayvanlar hapsedilmemiş, çok çok geniş açık arazilerde yaşıyorlar.
''Ne sebeple olursa olsun hayvanları alıkoymuşlar..'' diye aykırılık yaparkenöğrendik ki Afrika'da aslanların avlanması turistik bir hale gelmiş. İnsanlarınbeslemesine alıştırılan aslanlar bir süre sonra doğal ortamına salınıyor. Bir takımhödükler Afrika'ya avlanmaya geliyor, parayı basıp yerellerle birlikte aslan avınaçıkıyor. Yereller beslemeye alıştırdıkları aslanların olduğu bölgeye götürüyorlarbu hödükleri. Garibim aslanlar yine besleneceğini zannedip insanlara güvenerekyaklaşıyor ve öldürülüyor. Bu yasak avlanmanın önüne geçilebilmesi ve aslanpopülasyonunun korunabilmesi için Lion Park gibi alanların çok önemli olduğusöyleniyor. Bilemedik.
Lesedi Village
Güney Afrika kültürünü ve yerlilerin şehirleşmeden önce nasıl kabile hayatıyaşadığını görebileceğiniz yer Lesedi Village. Kıyafetler, evler, danslar vs. kabileyaşamını yansıtıyor. Çok sıcakkanlı insanlar, yarım gün ayırırsanız pişmanolmazsınız.
Yerlilerin dans gösterisi vurmalı çalgılar eşliğinde günde iki kez yapılıyor,11:30 ve 16:30 saatlerinde.
Köyün asıl hikayesi şöyle;
Şehirleşme ve iş imkanları arttıkça kabile hayatıyaşayan halk ''lan benmiyim alemin kerizi, vayfay istiyorum, selfi istiyorum, modernlikistiyorum'' diye kapitalizme teslim olmuş ve çalışmak üzere şehre göçmeyebaşlamış. Devlet bakmış kabile falan kalmayacak, ''olm siz devam edin takılınköyde, sığır falan dişleyin, biz size turist yolluycaz incik boncuk satar gül gibi yaşarsınız napçanız koca şehirde'' diye kabile hayatının devam etmesini sağlamış. Suni, yapay bir turistortamı değil Lesedi Village ama yine de ''ee olm bunların çocukları okula gitmiyomu şimdi?'' diye düşünüyor insan. %50-%50 diyelim.
Hop On Hop Off Tur
Öncelikle Hop On Hop Off Nedir? kısmını açıklayalım.
Üstü açık tur otobüslerini bilirsiniz, standart bir rotada ring şeklinde şehri geziyor.Gezmek istediğiniz durakta iniyorsunuz, gezip bir sonraki tur otobüsüne binerekyine istediğiniz durakta iniyorsunuz. Tur olarak satın aldığınız için sadece biletigöstererek sınırsız olarak tur otobüsünü kullanabiliyorsunuz, her seferinde paraödeme derdiniz yok. Otobüslerde birçok dilde ses kayıdı şeklinde rehber var, gezdiğiniz yerleri anlatıyor. Türkçe rehber de mevcut.Web sitesi için tıklayın.
Normalde uzak durduğumuz ama Johannesburg gezisi için gerekliliğe dönüşenhop on hop off turda otobüse biner binmez beyaz şapkalı 60 yaş üstü İngilizturiste dönüşüyorsunuz.
Hop On Hop Off turda farklı seçenekler var. Biz 1 günlük City Tour + SowetoTour olanı aldık ve gezilecek yerleri kitapçıktan okuduk, merak ettiğimiz yerlerdeinip gezdik. Belli başlı yerler şöyle..
Apartheid Museum (Soykırım Müzesi)
Adından anlayacağınız üzere biraz dramatik bir müze. Dev bir Mandelaposteriyle sizi karşılayan müzede Güney Afrika'da yaşanan soykırımın tarihçesiniöğrenebilirsiniz.
İlk bakışta ''gitmesek de olur'' diye düşünüyor insan amamutlaka gitmeli. Başka bir örneği yok zaten dünyada.Web sitesi için tıklayın.
Soweto Bölgesi
SowetoJohannesburg'un en etkileyici, en gerçek bölgesi diyebiliriz. Tekbaşınıza gönül rahatlığıyla gezebileceğiniz bir bölge değil, rehber eşliğinde ya dasize refakat edecek bir yerelle gezmek gerekiyor. Bölgenin tamamı siyahi nüfusasahip. Halkın neredeyse tamamı teneke barınaklarda iç içe yaşıyor, oda, tuvalet,banyo gibi kavramlar yok. Bölgede herhangi bir altyapı ya da elektriğin deolmadığı söyleniyor.
Tavsiyeler üzerine Soweto'yu turla gezmeye karar verdik. Tur aracındaarkamızda oturan çift ''fakirlerin nasıl yaşadığını görmeye gidiyoruz'' diyekonuşuyordu, olayı çok yanlış anlamışlar. Soweto Turu fakirleri (?) görmek içinyapılmıyor arkadaşlar. Siyahilerin 2. sınıf vatandaş olarak görülmesi veSoweto'da yaşamaya zorlanmasıyla başlayan süreç, Afrika'nın en büyük ırkçılıkla mücadelesine dönüşüyor. Bu anlamdaSoweto'nun önemi çok büyük.
Soweto Turu'yla Soccer City, Orlando Towers, Nelson Mandela'nın evi, HectorPierson anıtı gibi yerleri gezebiliyorsunuz:
Soccer City
2010 dünya kupası ve susmak bilmeyen vuvuzela seslerini hatırladınız mı? Soccer City 2010 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapana Güney Afrika'nın sembolik futbol stadyumu.
Orlando Towers
Grafiti ile kaplı, yan yana iki yüksek kuleden bungee jumping yapabilirsiniz.
Hector Pieterson Anıtı ve Müzesi
Öncelikle Hector Pieterson Kimdir?
Özetle; okullarda beyaz çocuklar İngilizce eğitim görürken siyahi çocuklar Afrika dilinde eğitime zorlanıyor. Siyahi öğrenciler bu durumu protesto etmek için 1976 yılında eylemyapıyor. Polis öğrencilere ateş açınca yüzlerce öğrenci hayatını kaybediyor. Hector Pietersonda bu eylemlerde vurularak hayatını kaybeden 12 yaşında bir çocuk. Aşağıdaki fotoğrafla birlikteeylemlerin simgesi haline geliyor.
Hector Pieterson Anıtı ve meydandaki müzenin dramatik hikayesi bu şekilde. Turla giderseniz kalan vaktinize göre müzeyi gezebilirsiniz.
Meydanın çevresinde yerel veel yapımı hediyelik eşyalar satılıyor.
Vilakazi Street
Sokağın özelliği dünyada 2 nobel ödüllü insanın yaşadığı tek sokak olmasıymış.Nelson Mandela ve Desmond Tutu'nun evleri bu sokakta. (Desmond TutuAnglikan Kilisesi Başpiskoposu imiş, yazıyı yazarken merak edip baktım googledan.)
Nelson Mandela'nın Soweto'daki evi müzeye dönüştürülmüş, her gün 09:00 -17:00 arası ziyarete açık.
Gold Reef City
Eski bir maden tema parkına dönüştürülmüş. İçinde otel, restoran casino,alışveriş vs. yapabileceğiniz bir kompleks. Daha çok zengin insanların tercihettiği yapay bir ortam gibi geldiği için gezmedik. Sadece Apartheid Museum -Soweto Tour otobüs aktarması için Gold Reef City'de bulunduk.
Mandela Square
Sandton bölgesinin kalbi diyebileceğimiz meydan, Johannesburg'un en güvenlibölgesi sayılabilir. Meydandaki dev Mandela heykeliyle fotoğraf çektirmedendönülmez.
Mandela Square'de giriş kattaki alışveriş merkezinin marketinden muhteşemGüney Afrika şaraplarını aşırı ucuza alabilirsiniz. Tall Horse deneyebilirsinizmesela.
Yeme - içme konusuna hiç bir yazımızda girmiyoruz ama deniz ürünleri içinOcean Basket ve Pappas'a mutlaka uğrayın.
Yurt dışında çoğu şehirde olduğu gibi Johannesburg'da da Hard Rock Cafevar.Mandela Square'e gitmişseniz ve kokteyl seviyorsanız uğrayabilirsiniz.
Flea Market - Rosebank Sunday Market
Gittiğimiz şehirlerde mümkünse bit pazarı - 2. el pazarlarını geziyoruz.Johannesburg'da 2. el pazarı bulamadık ama muhteşem el yapımı eşyalarınolduğu Rosebank Sunday Market'i keşfettik. Yiyecek, kıyafet, hediyelik eşya,Afrika enstrümanları, takı vs. aklınıza gelebilecek her şey mevcut.Web sitesi içintıklayın.
Fazla güvenli yolculuk sıkmıştı zaten, gün ortası olduğu için toplu taşımakullanarak kendimiz gitmeye karar verdik. Metro + 10 dakikalık yürüyüşleRosebank AVM'yi bulduk. Pazar avm'nin en üst katındaki otoparka kuruluyor.
Pazardaki satıcılar muhteşem, her tezgahta durup saatlerce sohbet etsenizsıkılmazsınız. Pazarlık yaparsanız herşeyi yarı fiyatına hatta daha ucuzaalabilirsiniz, mutlaka indirim yapıyorlar.
Malum Afrika vurmalı çalgıların beşiği, bir davulcu olarak perküsyon satantezgahlarda saatlerce oyalandım. Ağacı - sesi düzgün bir enstrümanı sıkıpazarlıkla 50 liraya alıp üşenmedim İstanbul'a kadar taşıdım. Stüdyonun baş köşesini süslüyor kendisi.
African Art & Craft Market
Hediyelik eşya alışverişi için African Craft Market bir diğer seçenek. ZatenRosebank avm ile yan yana, mutlaka gitmek lazım.
Açık dükkanlar halinde sayısız tezgahın olduğu bir pasaja giriyorsunuz. Altkattaki satıcılar biraz tedirginlik yaratacak derecede ısrarcı olabiliyor ama başımabirşey gelmedi. Sıkı pazarlıkla el yapımı mini bir perküsyonu 20 liraya kadarindirip aldım. Rosebank Sunday Market'ten aldığım ilk perküsyon ağır olmasaçok daha fazla eşya satın alırdım.
foto: www.mapio.net
3 günlük Johannesburg gezisini mümkün olabildiğince dolu geçirdik. Afrika'yıkısmen görmüş olmak dev bir mutluluk, tüm güvenlik endişesine rağmeninsanda tekrar gitme isteği uyanıyor. Bir sonraki sefer için hedefimiz dahagüneye doğru, Cape Town! Hint Okyanus'u ve Atlas Okyanusu'nun birbirinekarıştığı yer, Afrika kıtasının en dibi, dünyanın bir ucu. Görüşeceğiz!
(Bu arada geçtiğimiz ay arkadaşlarımız aile boyu soyuldu Cape Town'da amaolsun, riks budur.)
YORUMLAR